ALADAĞLAR SKY TRAİL

RAİDLİGHT ALADAĞLAR SKY TRAİL 2016

NEDEN ALADAĞLAR

 Neden Aladağlar;  Bunu Anlatmadan olmaz Konu tarihi,29/şbt/2016 da başlıyor  konunun başlangıcı .Sevgili Arkadaşım Emrah ÖZCAN  telefonla aradı Aladağlar  kaydı açıldı acilen kayıt olman lazım heyecanla  senin mutlaka  buraya katılman gerekli hemen kayıt ol  kayıtlar  dolmak üzere….  tam ne olduğunu anlamadan kayıt olmaya çalıştım, Aladağlar hakkında bir fikrim yoktu; kayıt olmam için ısrar ettigi için bende bir  bildiği vardır  diye kayıt olmaya çalıştım  .Beceremedim .Emrah tan rica ettim benim kaydımı   yaptı ve sebep olan beni böyle bir  kategoriye  girmeme vesile  olan sevgili Arkadaşım teşekkür ederim diyorum ..Aladağlara  gitmeme sebep olan kişi Emrah tır . Eski iş arkadaşım harika bir dost …..

ALADAĞLAR  HAKKINDA ARAŞTIRMA

Ve Aladağlar hakkında  hiç bir  bilgim yoktu araştırma yapmaya Başladım ,Aladağlar Nerde neden bu kadar  önemli dağcılar  ve koşucular  için ,Aladağlar ile ilgili blog yazılarını okumaya  başladım.Çok güzel ilgi  çekici  deneyimler  vardı,katilanlar listesine  baktıgımda  Türkiyede En önde Gelen Dağcı Ultracılar var.. Hepsi  orada  koşmuş yada koşacaktı,  Bu Parkur öyle  her baba yiğidin harcı değildi…Günler günleri  kovaladı  gün yaklaştıgında  zorunlu malzeme ve ihtiyaçları gidermeye  başladım..Eşyalarımı tamamlayınca iki gün önceden gitmeye  karar verdim,Aladağlar kayseri Nigde Nevşehir Aksaray illeri arasında kalıyor    kayseri üzerinden gitmeye  karar verdim sabah erken saate  biletimi aldım,saat 9,45 gibi Kayserideydim bizi  Çamardı ya  götürecek servisi  buldum Koşucular gelmeye başlamışlar  Üç kişi daha vardı servis bekleyen Ukuer yaşar ve faruk karda Belkıs MERT bizden sonraki uçakla  geldiler Beraber Yola çıktık,Yollar  ilerledikçe  yolumuzun solunda  Aladağlar  görünmeye başladı O kadar Görkemli Gizemli bir dağ anlatılamaz,  Çok başka bir yer  burası benim için bir  ilkin başlangıcı olacaktı, İlk yüksek rakım Tırmanışım ve bu kadar fazla yüksege    hiç Çıkmamıştım ..

Çamardı Köyüne vardığımızda bizi  köyden önce karşılayan Aladağlarım heybetli duruşu ve bize ben buradyım gelin bakalım der gibi gri kayalarla bize gülüyordu..Eşyalarımızı alıp  Mümtaz Çankaya Dağ evinin bahçesine çadırımızı kurduk.Buraya  gelene kadar öğle oldu yemek için bir yer  bulmak  zor ,Yolda gelirken Dokuz göz alabalık çiftliğini  görmüştük .Toplanıp 5 kişi   Alabalık yemeye  gittik , çok güzel bir  mekan elma ağaçları ve ortasından geçen suyu  içinde ki alabalıklar  ve harika bir  havada ahşap bir  masanın etrafında  toplandık  öncelikle  Orijinal bal  ve orijinal köy  yoğurdu ve karışık bir  salata  servis edildi  biz o kadar çok açtıkkı siparişler  gelmeden masadaki tabaklar boşalmıştı tekrar birer servis  daha  edildi..sohbet eşliginde güveçte tereyaglı peynirli alabalıklarımız geldi harika bir tat  aldık ..

İstasyon Toplam

Mesafe (km)

Sonraki

İstasyona

Mesafe (km)

Toplam

Tırmanış (m)

Sonraki

İstasyona

Tırmanış (m)

Toplam

İniş (m)

Sonraki

İstasyona

İniş (m)

Zaman

Sınırı (saat)

İmkanlar
Start Demirkazık Köyü 12.4 1891 142
1. Çelikbuyduran 12.4 5.4 1891 338 142 618 3:30
2. Direktaş 17.8 10.9 2229 739 760 741 5:30
3. Maden Yayla 28.7 11.0 2968 575 1501 1095 8:15
4. Tekepınarı 39.7 7.1 3543 62 2596 1009 10:45
Bitiş Demirkazık Köyü 46.8 0.0 3605 3605 12:00

Cuma Akşamı ertesi gün yarış var diye  erken uyumaya  çalışsamda  bunu  beceremiyorum yarı uykulu yarı uykusuz halde yanımızdaki çadırlardan telefon alarm sesleri gelemye  başladı  bir  kere  uyandımı uyumam imkansız  bende uyandım hazırlanmaya  başladım akşam dan çantamı hazırlamıştım zaten  suyu doldurdum hafifi bişeyler  atıştırdım  start  alanına  doğru indim önce çanta  kontrolu yapılıyordu Organizasyon tam bir sıkı yönetim şeklinde çalışıyor hayır kelimesi  o kadar çok fazla  kullanıyorki  HAYIR olmaz 🙂    bunu çok duydum eksik malzemesi olan arkadaşların  çaresizligi  üzülüyorum  sonuçta bizim için önemli olan yarışmak organişzasyonun işide kurallarını  uygulatmak için çalşıyor.çanta  kontrolunda  sonra  start çizgisinde herkez  resim çekiliyor  ve motive olmaya çalşıyordu herkes ,sabahın köründe  orda  ne işimiz  vardı; Daha kargalar  bile Gaklamdan biz  start çizgisinin arkasına geçiverdik.muhteşen bir heyecanla start verildi.Hızlı grup  yien önden çıktı bende  o grubun arkasındayım sabahın ilk işikları ortalıgı aydınlatırken biz Aladağların Eteklerine  Doğru koşmaya başladık Mümtaz Çankaya Dağ evi ile çelikbuyduran arası  yaklaşık 8,50 km civarı benim tek derdim bir  an evvel çelikbuyduran yokuşuna  gelmek ve zirveden önceki birinci kapıyı  geçmek bir  önceki gün birinci kapıya  kadar çıktım ama yukarda beni nelerin beklediğinin merakından  38 dk oraya  geldiğimi hatırlamıyorum   .Vee  ilk  tırmanış Olan Çelikbuyduran 3,320 ve yukarı EMLER Zirve 3723 mt Yükseklige çıktım aşagıya bakamıyorum o kadar  yüksekki aşagıdaki yerler  zor fark ediliyor .yükseklik  korkum oldugundan hiç bir yere bakmamaya gayret ettim ve taşlı çakrak taşlardan atlayarak inişe  geçtim .

 

Resim yazısı ekle

 

Direktaş cp ulaştıgımda  çok iyi  hissediyordum kendimi böyle  gidersem 8 ile 9 saat ralıgında  bitirebilirm diye  kendi kendime  söylenmeye  başladım cp  bir  kola birde kek aldım  5 dk kadar oturdum ama kalktım  ayaga ama bana bişey olmuştu sanki 5 dk önce gelen sağlıklı ben gitmiş yerine  kalp ritmi arttmiş heyecanlanmış gibi  birisi  olmuştum adım atamıyordum bişeyler  ters  gidiyordu ne oldugunu anlamaya çalşırken MTA tırmanşına başlamıştım aşagıdan bakıyorum yukarda en öndekiler  görünüyor ama nasıl anlatayım herkes yürümekte zorlanıyor  yılan gibi  kıvrılan patikayı çıkamya çalışıyorlar,Ben bu tırmanışı  görünce işte dedim ben tükendim…10 mt gidiyorum duruyorum nefes almaıyorum bacaklarım ilerlemiyor  neler oluyor bana diyorum hiç bir  yokuş beni bu kadar zorlamamıştı ikinci cp (19,80 geldiğimde önümde sadece 23 kişi vardı .bundan sonra  beni geçen geçene tanıdık yüzler ne oldu iyimsin diyen arkadaşlar Emrah Özcan kardeşim  benim peşimi bırakma gel dediysede Emraha  takılamadım Aylin Savacı tuz  tableti verdi tuz ihtiyacından  dolayı diye düşündü  sanırım hiç bişey iyi gelmiyordu ama bir an evvel MTA zirvesi  çıkıp biraz olsun rahatlamak istiyordum .zirveye çıkarken gönüllülerrden sağlık görevlisi  sanrım bana yardımcı olmaya çalışıyordu zirvede biraz dinlenmem gerektiği söylendi on dakika yakın zaman orada nabız  kontrolu ve dinlendirildim ve zirveden iniş vadiye paralel inerken yükseklik korkum yüzünden ayaklarım titriyordu vadi o kadar derin   o kadar yüksek ti benim için 🙂

MTA Zirveden inerken  patikanın en uç noktalarından dönmemiz içinde en uçlardan parkur geçiyor   korkularımla  yüzleşiyordum Ayaklarımın ucundan başka bir yere bakmamaya gayret ediyorum çünkü aşagısı alabildiğine vadi seni alıp götürüyor.. Biliyorumki başımı kaldırdığımda adım atamam… önümde maden yayla  CP vardı  Gönüllü  ordusu  o kadar  fazla idi her koşucuya bir gönüllü düşüyordu neredeyse Nerede kimin çıkacagı belli  olmuyordu Aslinda kendını güvende hissettiriyorlar hepsi dağcı…Tam kendi kendime  kaldım derken kayanın tepesinde Sevgili Derya DUMAN  12 numara iyimisin diye seslendi Gönüllüler arsındaki koordinasyon sağlandıgından birinin rahatsızlanamsı herkese bildiliyor ve o koşucu takip ediliyor nerden geçti geçmediği ..   Problemli adamın ben olduğunu görünce Abi iyimisin  sen  uzan bacakları  dik  yukarı getir 10 dk da kendine gelirsin  dedi itiraz edecek halimde yok  bu kadarda  tecrübeli birisine  kendimi emanet etmekten başka bişey olamazdı..10 dk dinlendim ben gidiyorum dedim çıktım teşekkür ediyorum Derya DUMAN a bana desteginden dolayı .Çıktıktan sonra Derya 2 400 mt sonra maden yayladasın demişti, Yol almak istiyorsan koşmak zorundasın,   yürüyerek yollar  bitmez..

  Biraz Rahatlamış Olarak biraz koşarak biraz yürüyerek yol almaya çalşıyorum ama tecrübe benim ilk dağ koşum bu blogu yazarken içimden şunu yapmasaydım keşke yanıma şunu alsaydım dediğim bir sürü sorular var ama ilk tecrübem oldu seneye  inşllah çok iyi bir şekilde bitrimek istiyorum.parkurun içindeyken herkes gibi bende isyanlar ediyorum kendime kızıyorum yanımdan geçen Adanalı bir koşucuya bir daha uzun koşmayacagım diye seslendim Siz İstanbullular hep böyle dersiniz ama her yarışa girersiniz dedi:) Gülmemek elde değil haklıydı  aslında  İzniktede aynı şeyi söyledğimi hatırlıyorum 🙂 insanın kendisiyle barışık olması güzeldir kendimle alay ederim ne işin var dağlarda Adanadan göçerlerin çadırları var dağ başında hiç bişeyden habersiz keçi otlatıyorlar Abla bağırıyor deli gibi niye koşuyorsunuz zorunuz ne diye, Buna cevap vermek için nerden başlam ak gerek oldugundan haklısın diyorum geçiyorum..Az ilerde cp çadırlarını  yani karagöl cp harika bişey son zirve için son cp  tabi  beni görürü görmez gönüllüler  başlıyor brova iyi gidiyorsunuz  gibi motivasyonlara tabi iyi gitmediğimi bildiğim halde motıvasyon bu iyisi kötüsü olmaz kabul ediyorum)

Orada hemen gönüllü ordusu karşıladı  süper destekleri vardı insan kendini  başka hissetirdiler tamam ben iyiyim diyorum yok sen 10 dk dinlen hemen biri bana yastık oldu olmaz dediysemde yok olmaz dediler, Birer parça muz karpuz yedim karpuzda çok iyi geldi daha çok yemek isterdim ama diğer gelenelride düşünmek zorundasın oaralara bu yiyecek ve sular katırlaarla  taşınıyor insan bu zorlukalrı  görünce bişey yemek o insanlın hepsını alnından öpmek geliyor Gönüllü insanlar  yarışlarda çok değerli hal alıyor onların motivasyonu koşucuları  çok etkiliyor gülen yüzler bilgili sana yol göstermeleri duyarlı ne istediğini biliyorlar bu konuda  çok mutlu oldum gönllüler  kalbimde ayrı yerleri var saygı  duydum hepsıne bütün gönllü  gördüğüm Arkadaşalra selam verip  teşekkür ettim onlar orada olmasalar bu kadar güvenli olamazdık..

Burada  çok fazla kaldım biliyorum hemen yola çıkmam gerektigini biliyorum,Artık yolun sonu yani  en son zirve olacaktı burası geçen sene asfalta ayrılan yere  araba çıktıgından orada arabayla  yön gösteren gönülller  vardı hafif bir  yokuş Büyük  taşlı bir parkur  sadece işaretleri  görebiliyorsun yol yok taşalrın tepesinden zıplayarak Damlumbazı gördüm ..yukarda bırıleri var burası olamaz diyorum çünkü böyle çakrak bir yerki biizm gibi uzman olmayan koşucuları burayı tırmandırmazlar derken tanıdık insanlarında  oraya tırmanmaya çalıştıkalrını  gördüm .o kadar zor bir parkurki baton kullanamıyorsun elinle yandaki kayalara tutup çıkmaya çalşıyorum ama o kadar gucum yok iki adım at dinlen iki at dinlen taşlar ayagımın altından kayıyor aşagısı  uçurum kayan taşlar yuvarlanıp gidiyorlar  arkamna bakıyorum gelen kimse  yok oh diyorum kımse  yuvarlanan  taşlara  gelemsini istemem brifingde  taşı düşüren sorumludur dendi  yukardan taşı kaydıran sensen arkadan gelenlere taş geliyor diyerek uyarmak zorundasın  denilmişti zaten..gerçektende MTA ve DAMLUMBAZ dedikleri zirveye çıkış hayatımda  çıktıgım ilk zirve ve zorlugu fenaydı  .Büyük taşların tepesinde   bir var..!!Gönüllü  bağırıyor  az kaldı … 50 mt sonra zirve diyor… Yürüyebilene helal olsun diyecegim 50m 15 dk sürüyordur.zirveye  çıkınca chipi okutup Davlumbaz dan    inmeye  başladım.   Çakrak Zirveden sonra inmek koşmak imkansızlaştı, hiç birşeyi midem kabul etmiyor geriliyorum süre ilerliyor ben hala istediğim yerde değilim ..Ben bende Değilim artık isyanlardayım   sesli konuşmalara başladıysan bilki artık bedenın sos veriyordur.. arkadan gelen bir kişi koşarak yanımdna geçti  çok isterdim eşlik etmeyi ..   koşmayı deneiyorum bacakalrım katılaşmış  halde koşmak isterim diyorum  denemede  bacaklar kaskatı  adıma tamıyorum..arkadan gelen dağcı olmalı  hızlıca yanımdan geçti sanki  yeni başlamış gibi uçarak yanımdan geçti ….Artık vadiye iniyorduk  vadi boyu gidecegiz  diye seviniyorum benım inişlerde iyi  oldugumu  düşünüyordum ama ayaklarım parmaklarım  şiştiginden inişlerde o kadar zorlanıyorumki Ağlamamak için tutuyorum kendimi…  Önümde giden dağcı olduguna kendi kendime iddaya girdigim koşucu  vadiye indi  ordan  vadi  boyu devam ediyor. Yukardan herşeyi  görüyorum bende diyorum ki keşke orada olsam az  kalmış  bitirmeye diye  söylenirken vadinin içinde Geçenlerin gögüs numaralarını yazan  gönüllüye  soruyorum. Finishe ne kadar kaldı diye bana  yarım saat diyor  yani nasıl diyorum yani …daha iki tane cp var derken bende nasıl olsa  az kaldı diye sallanarak gidiyorum zaman benım için ne kadar değerli oldugunu anlayamadım kavramakta zorlanıyor insan böyle uzun koşularda Garmin Fenix 3 de kılometre 43 gösteriyor  45+ olduguna göre  3 4 km kaldı diye fazla   acele etmiyorum sondan ikinci  cp  tekepınarına  geldim gönüllüler  katofa kaldın gidemezisn diyorlar….  saatime bakıyorum daha zaman var diyorum yok hayır dediler ben dedim buradan yarış bırakmam ne olursa olsun gidecegim dedim tekepınarında akan sudan bolca içtim buz gibi  iyi geldi .. Yola çıktım tekrar  .Suyu güzel ama buranın herkes katofa  kaldıgı  için gelecek olana traktörü  bekliyorlar.. Önümde iki kişi daha vardı  benimle  birlikte  cp  Ayrılanlar  oldu  devam ettim…. Arkamdan veysel ÇETİNER geldi,  ben katofa  yetişecegım dedi gitti.onunla  gitseydim 12,10 saat gibi  finsh girecektım ama acele etmedim moralim bozuldu  yariş dışı olmuş  gibi olmak  benim moralimi bozdu sonradan fark ettimki    45 dk zamanımın oldugunu … biraz  hızlı  koşabilseydim zamanında  Demirkazıkta olacaktım yolda iki kişiye daha rastladım sohbet ederek ilerliyorlardı  aslında tecrübe ve biraz da parkur hakkında  bilgim olsaydı kesinlikle  böyle olmazdı  vadiden çıktıktan sonra  Demirkazık köyü  tepeden görünüyordu  Biz sabah güneş Doğmadan oradan çıktık şimdi  güneş batacak neredeyse bir gün aladağlarda  koşarak geçirdim… Parkur her anlamıyla değişmiş Geçen sene asfalt varmış bu sene farklı yerden Demirkazık dağ evine iniyorduk , tam anlamıyla benım için çöküntü  olmuştu bu yarış ama deneyim kazandım ben hırslı biriyim seneye daha iyisini yapmadan bırakmam..Dağ evinin önünden geçerken akşam dinlenenler gördüm finsh  noktasına vardım finsh kapatmışlar 12 saat 32 dk Bitirdim.. Burada ilk deneyimimdi  dağ tırmanışı    bundan sonra Dağların Sesine Kulak Verecegim

Herşey  bir deneyimdir bu dağları görmekte harika bişeydi buarda emegi geçen herkese  teşekkür ediyorum  ARGEUS ODTÜ DAĞCILIK RAİDLİHT Çalışan herkese özellikle  gönüllülere teşekkür ediyorum sizler harika iş yaptınız

#aladalarskytrail#raidlight#

Yorum bırakın